Defineciler, Çamlı Manastırı'nı delik deşik etti

Balıkesir'in Ayvalık ilçesinde, 1'inci derece arkeolojik sit alanında bulunan 248 yıllık tarihi Çamlı Manastırı (Taksiyarhis ta Camya) için restorasyon beklenirken, içi ve çevresi defineciler tarafından kazılıp, tahrip ediliyor.

DHA

Cunda Adası’nın çamla kaplı en yüksek tepesinin kuzey tarafında bulunan Çamlı Manastırı'nda, defineciler tarafından sürekli kaçak kazı yapıldığı ileri sürüldü. Ayvalık Adaları Tabiat Parkı içinde yer alan 1,5 dönüm arazi üzerindeki manastır, 2005 yılında Koruma Kurulu kararıyla 1'inci derece arkeolojik sit alanı olarak tescillenmişti. Ayvalık ile yurt genelinde yakın tarih ve arkeoloji üzerine araştırmalar yapan Taylan Köken, manastırın korunması için gerekli önlemlerin alınmadığını belirterek, ara ara ziyaret ettiği manastırda artan kaçak kazılar nedeniyle tahribatın da büyüdüğünü söyledi.

'HİLTİYLE 6 METRELİK ÇUKUR KAZILMIŞ'

Manastıra 1 hafta içinde gerçekleştirdiği 2 ziyarette kaçak kazılar nedeniyle yeni çukurlar oluştuğunu gördüğünü anlatan Taylan Köken, "Tahribat sürekli artıyor. Define arayanlar, şapel girişini ve içini bu kez çok derin bir şekilde kazmışlar. Hilti kullanılarak, 6 metre derinliğinde bir çukur açılmış. Bu durum, manastıra verilen zararı gözler önüne sererken, ziyarete gelenler için de ciddi bir tehlike oluşturuyor. Define avcıları çevrede iz bırakmamaya çalışıyor. Kaçak kazılar belli bir bölgede yoğunlaşıyor. Manastırı düzleştirmek için yapılan setlere ulaşınca kazıyı bırakmışlar. Müdahale edilmezse yine gelecek ve kazacaklar" dedi. 

'KORUMAK VE GELECEĞE AKTARMAK ZORUNDAYIZ'

Kültürel mirasın, arkeologların görevlendirilmesiyle korunabileceğini kaydeden Köken, "Bunlar bizim kültürel mirasımız, bunların sahibi değiliz. Biz sadece geçici olarak bunları korumak ve geleceğe aktarmak zorunda olan insanlarız. Devletin bu işe 'Dur' demesi için birinci şart, Türkiye'de dedektör satışı kesinlikle yasaklanmalı. Devlet istediği zaman her şeyi engelleyebilir. Bu kültürel mirasımız, arkeologların görevlendirilmesiyle korunabilir. Biraz zahmetli bir iş ama ileride bize turizm olarak geri dönecektir. Ayvalık, mimarisi ile bugünlere gelmiş. Ayvalık’ı sadece denizi, doğası ve zeytini ile değil; bir de kültürel mimarisi ile tanımlıyorsunuz. Bu mirası koruyoruz, kolluyoruz; çünkü bize kalan o. Ayvalık’ta kazılmadık yer yok. Sadece Ayvalık değil, bütün Edremit Körfezi tahrip ediliyor. Türkiye açık bir müze. Biz bunu çocuklarımıza, torunlarımıza bırakmak zorundayız" diye konuştu.